Soğukkanlılıkla - In Cold Blood
Truman Capote
Çeviren: Ayşe Ece
Sel Yayıncılık
Mayıs 2011 (3. basım)
419 sayfa
Okuduğum ilk Truman Capote kitabı oldu Soğukkanlılıkla. 419 sayfalık bu hacimli romanın, kurgudan çok gerçeğe dayandığını söylüyor yazar; kısa bir internet taramasıyla bunu doğrulamak mümkün. 1959 yılında, Kansas'ın küçük bir kasabasında yaşanan olayları öğrendiğinde bu kasabaya giden yazar, katil zanlıları yakalanmadan önce birçok kişiyle konuşmuş, sayfalarca notlar almış ve zanlılar yakalandıktan sonra da altı yıl boyunca bu kitap üzerinde çalışmış. Kitap, yazarın emeğinin hakkını veriyor.
Truman Capote
Çeviren: Ayşe Ece
Sel Yayıncılık
Mayıs 2011 (3. basım)
419 sayfa
Okuduğum ilk Truman Capote kitabı oldu Soğukkanlılıkla. 419 sayfalık bu hacimli romanın, kurgudan çok gerçeğe dayandığını söylüyor yazar; kısa bir internet taramasıyla bunu doğrulamak mümkün. 1959 yılında, Kansas'ın küçük bir kasabasında yaşanan olayları öğrendiğinde bu kasabaya giden yazar, katil zanlıları yakalanmadan önce birçok kişiyle konuşmuş, sayfalarca notlar almış ve zanlılar yakalandıktan sonra da altı yıl boyunca bu kitap üzerinde çalışmış. Kitap, yazarın emeğinin hakkını veriyor.
Kansas'ın küçük ve sakin Holcomb kasabasında başlayan Soğukkanlılıkla, bir "katil kim" romanı değil; roman boyunca kurbanları, suçluları ve olaylardan etkilenen diğer insanları bir arada okuyoruz. Holcomb'un önde gelen sakinlerinden biri olan Herbert Clutter ve ailesi; herkes tarafından sevilen, dindar ve yardımsever insanlar. Bu ailenin dört üyesinin birden öldürülmesi sadece yakınlarını değil, tüm kasabayı etkileyen bir trajedi. Bir yandan Clutter ailesinin ve kasabada yaşayan diğer insanların bu olaydan nasıl etkilendiğini anlatırken, bir yandan da suçluları bu noktaya getiren olayları ve sonrasını anlatıyor kitap. Emniyet güçlerinin olayı çözümleme süreci de romanda epey yer kaplıyor.
Katilleri cinayet işlemeye yönlendiren güdülerinin incelendiği bölümler özellikle ilgimi çekti; "suç işleme ehliyeti" ve bu psikolojik incelemelerin dayandırıldığı sosyolojik ve ahlakî değerler, katillerin geçmişleri ve suçlarını itiraf ettikten sonra yaşadıkları süreçler bence çok başarılı anlatılmış. Kitaptaki detaylı anlatım zaman zaman sıkıcı olsa da bütününde başarılı bir değerlendirme olmuş. Yazarın tüm karakterlere mesafeli, taraf tutmayan yaklaşımı ise, suç ve sonuçları konusundaki kararı okuruna bırakıyor. Üzerinde en çok düşündüğüm cümle de şu oldu:
"Asılan ben olmadığım sürece idam cezasının gerekliliğine sonuna kadar inanıyorum."
* 2013 yaz okuma etkinliği için, kendi doğum yılında doğan veya ölen bir yazar tarafından yazılmış bir kitap. 30 puan!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder