Berlinli Apartmanı
Yaprak Öz
Yitik Ülke Yayınları
Nisan 2013 (1. basım)
239 sayfa
Yitik Ülke Yayınları'nın birkaç ay önce gönderdiği Berlinli Apartmanı'nı ancak bugün okuyabildim. Kitaba öğleden sonra başladım, yaklaşık dört saat içinde bitirdim! Uzun zamandır bir oturuşta roman bitirmemiştim, çok iyi geldi. Yaprak Öz'ün kitabı, daha ilk sayfalarında kendine bağladı beni, yazarın kullandığı sade ve akıcı dili çok sevdim! Kitabın başında iki tane sarman kediden bahsediyor diye özel bir ayraç bile seçtim kitaba. Meğer, ayraca hiç gerek yokmuş ama kitapta kedilerin özel bir yeri olduğundan, çok uygun bir ayraç seçmişim.
Berlinli Apartmanı, 1970'lerde Kadıköy'de inşa edilmiş ve yedi dairesinde yaşayan sakinleri ile tam bir İstanbul özeti. Genç çevirmen Oya'nın bu apartmana taşınmasıyla başlayan romanda, ilk 60-70 sayfa boyunca karakterleri tek tek tanıyoruz ve bizi bekleyen gerilimin ipuçlarını görmeye başlıyoruz. Olayın tırmandığı sayfalardan itibaren gerilimin dozu yüksek, hatta metafizik kavramların varlığını hiçbir zaman kabul etmeyen beni bile ürpertti; eğlenceli cin hikayeleriyle çok korkuttuğumuz bazı arkadaşlarım bu kitabı okusaydı benden çok daha fazla etkilenirlerdi mutlaka. Bir de, kitabı hava kararmadan bitirmeye karar verip bu kararı gerçekleştirmem iyi oldu sanırım. ^.^
Arka kapağında "Türk usulü bir Agatha Christie hikâyesi" yazıyor olsa da, Berlinli Apartmanı -Agatha Christie romanlarının çoğundan farklı olarak- karakterlerin her birini detaylandırmış ve kurgunun oluşturulduğu mekan sayesinde hemen okuyucunun etrafını sarıyor; esas sahne olan apartmandaki insanlar ve ilişkiler herhangi birimizin yaşadığı 30-40 yıllık bir apartmana o kadar benziyor ki, hiç yabancılık yaşatmıyor. Ayrıca; yazarın aralara serpiştirdiği Grease, Georges Simenon, Agatha Christie, Harry Potter, CSI gibi referanslar çok tanıdık ve çok sevdiğim ögeler olarak beni çok keyiflendirdi.
Sonuç olarak, tanıdık bir çevrede anlatılan bu hikayeyi çok sevdim. Kitabın ortalarında "Bu karakterden kesin bir sürpriz çıkacak, bir terslik var bunda" dediğim karakter beni yanıltmasaydı daha da çok sevecektim! Bir de, Oya'nın yeni maceraları yazılmaz mı acaba diye merak ediyorum.
Yaprak Öz
Yitik Ülke Yayınları
Nisan 2013 (1. basım)
239 sayfa
Yitik Ülke Yayınları'nın birkaç ay önce gönderdiği Berlinli Apartmanı'nı ancak bugün okuyabildim. Kitaba öğleden sonra başladım, yaklaşık dört saat içinde bitirdim! Uzun zamandır bir oturuşta roman bitirmemiştim, çok iyi geldi. Yaprak Öz'ün kitabı, daha ilk sayfalarında kendine bağladı beni, yazarın kullandığı sade ve akıcı dili çok sevdim! Kitabın başında iki tane sarman kediden bahsediyor diye özel bir ayraç bile seçtim kitaba. Meğer, ayraca hiç gerek yokmuş ama kitapta kedilerin özel bir yeri olduğundan, çok uygun bir ayraç seçmişim.
Berlinli Apartmanı, 1970'lerde Kadıköy'de inşa edilmiş ve yedi dairesinde yaşayan sakinleri ile tam bir İstanbul özeti. Genç çevirmen Oya'nın bu apartmana taşınmasıyla başlayan romanda, ilk 60-70 sayfa boyunca karakterleri tek tek tanıyoruz ve bizi bekleyen gerilimin ipuçlarını görmeye başlıyoruz. Olayın tırmandığı sayfalardan itibaren gerilimin dozu yüksek, hatta metafizik kavramların varlığını hiçbir zaman kabul etmeyen beni bile ürpertti; eğlenceli cin hikayeleriyle çok korkuttuğumuz bazı arkadaşlarım bu kitabı okusaydı benden çok daha fazla etkilenirlerdi mutlaka. Bir de, kitabı hava kararmadan bitirmeye karar verip bu kararı gerçekleştirmem iyi oldu sanırım. ^.^
Arka kapağında "Türk usulü bir Agatha Christie hikâyesi" yazıyor olsa da, Berlinli Apartmanı -Agatha Christie romanlarının çoğundan farklı olarak- karakterlerin her birini detaylandırmış ve kurgunun oluşturulduğu mekan sayesinde hemen okuyucunun etrafını sarıyor; esas sahne olan apartmandaki insanlar ve ilişkiler herhangi birimizin yaşadığı 30-40 yıllık bir apartmana o kadar benziyor ki, hiç yabancılık yaşatmıyor. Ayrıca; yazarın aralara serpiştirdiği Grease, Georges Simenon, Agatha Christie, Harry Potter, CSI gibi referanslar çok tanıdık ve çok sevdiğim ögeler olarak beni çok keyiflendirdi.
Sonuç olarak, tanıdık bir çevrede anlatılan bu hikayeyi çok sevdim. Kitabın ortalarında "Bu karakterden kesin bir sürpriz çıkacak, bir terslik var bunda" dediğim karakter beni yanıltmasaydı daha da çok sevecektim! Bir de, Oya'nın yeni maceraları yazılmaz mı acaba diye merak ediyorum.
* 2013 yaz okuma etkinliği için, esas mesleği yazarlık olmayan bir kişinin yazdığı bir kitap. 20 puan!
Kitabın konusu çok ilginçmiş, sayenizde haberim oldu. Okuma listeme aldım, iyi okumalar :)
YanıtlaSilBen çok sevdim kitabı, okursanız yorumunuzu görmek isterim =)
SilÇok güzel bir kitaba benziyormuş yalnız hakikaten. Yitik Ülke Yayınları da gözümde gitgide yücelmeye başladı, romanlarıyla ilgili çok güzel yorumlar okuyorum, bir ara iyice bir incelemek lazım.
YanıtlaSilEvet, yayınevinin diğer kitaplarını bir gözden geçirmeyi planlıyorum ben de =)
Silbitirmek üzereyim insan etkisinde kalıyor bayağı
YanıtlaSil