En Son Kale - The Last Castle
Jack Vance
Çeviren: Ferhan Ertürk
Metis Yayınları
Ağustos 1997 (1. basım)
94 sayfa
En Son Kale, Metis Bilimkurgu dizisinden minicik bir kitap. Yazarı Jack Vance, roman değil de novellalar yazmayı tercih etmiş, En Son Kale de bu romancıklardan biri. 94 sayfalık bu kitabı dört günde bitirmekse benim ayıbım! Kitaba hemen ısınamadım, ama okudukça daha çok sevdim.
İnsanların farklı gezegenlere dağıldığı bir gelecekte, dünyaya geri dönen ve kapalı kalelerde yaşayan insanlar ile beraberlerinde getirdikleri Mek, Feyn gibi yabancı türler var kitapta. Kalelerde yaşayan klanlar, kendi aralarında klan şeflerini seçiyor ve tüm klanlar bir araya gelip "kalenin bir numaralı bayı"nı, resmî otoritesi olmayan bu unvanı taşıyacak adamı seçiyorlar. Kalelerin içinde yaşayan insanlar, kendilerini eğlendiren Feynler, taşıma işlerini yapan Kuşlar ve tüm ayak işlerini yapan Mekler sayesinde yalnızca zihinsel uğraşlarla vakit geçiriyorlar. Erkeklerin her biri, bir bilim alanında teori uzmanı, fakat pratik işlerin kendilerini küçük düşürdüğünü, özsaygılarını yitirmelerine neden olacağını düşünüyorlar. Doğruluğuna ve sonsuza kadar süreceğine inandıkları bu burjuvazinin içinde mutlu yaşarlarken Meklerin başkaldırısı karşısında ezberleri bozuluyor.
Altmetninde sınıf eleştirisi olan ve toplum düzenine dair dikkat çekici sözler söyleyen kitabı, bugün ülkemizde yaşananlarla paralel bir düzlemde değerlendirmek de mümkün; ya da ben herhangi bir şeyi Gezi olaylarından ayrı tutmayı beceremiyorum, emin değilim...
Kitabın tek (ve büyük) eksiği bence finali. Burjuva yaşam tarzını ince ince eleştirirken, çok yumuşak ve sıradan bir final oluşturmuş yazar. Yine de, okumaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Jack Vance
Çeviren: Ferhan Ertürk
Metis Yayınları
Ağustos 1997 (1. basım)
94 sayfa
En Son Kale, Metis Bilimkurgu dizisinden minicik bir kitap. Yazarı Jack Vance, roman değil de novellalar yazmayı tercih etmiş, En Son Kale de bu romancıklardan biri. 94 sayfalık bu kitabı dört günde bitirmekse benim ayıbım! Kitaba hemen ısınamadım, ama okudukça daha çok sevdim.
İnsanların farklı gezegenlere dağıldığı bir gelecekte, dünyaya geri dönen ve kapalı kalelerde yaşayan insanlar ile beraberlerinde getirdikleri Mek, Feyn gibi yabancı türler var kitapta. Kalelerde yaşayan klanlar, kendi aralarında klan şeflerini seçiyor ve tüm klanlar bir araya gelip "kalenin bir numaralı bayı"nı, resmî otoritesi olmayan bu unvanı taşıyacak adamı seçiyorlar. Kalelerin içinde yaşayan insanlar, kendilerini eğlendiren Feynler, taşıma işlerini yapan Kuşlar ve tüm ayak işlerini yapan Mekler sayesinde yalnızca zihinsel uğraşlarla vakit geçiriyorlar. Erkeklerin her biri, bir bilim alanında teori uzmanı, fakat pratik işlerin kendilerini küçük düşürdüğünü, özsaygılarını yitirmelerine neden olacağını düşünüyorlar. Doğruluğuna ve sonsuza kadar süreceğine inandıkları bu burjuvazinin içinde mutlu yaşarlarken Meklerin başkaldırısı karşısında ezberleri bozuluyor.
Altmetninde sınıf eleştirisi olan ve toplum düzenine dair dikkat çekici sözler söyleyen kitabı, bugün ülkemizde yaşananlarla paralel bir düzlemde değerlendirmek de mümkün; ya da ben herhangi bir şeyi Gezi olaylarından ayrı tutmayı beceremiyorum, emin değilim...
Kitabın tek (ve büyük) eksiği bence finali. Burjuva yaşam tarzını ince ince eleştirirken, çok yumuşak ve sıradan bir final oluşturmuş yazar. Yine de, okumaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum.
* Bu kitap 2013 yaz okuma etkinliğimiz için okuduğum ilk kitap oldu. Bana 5 puan!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder