Elif - Alif the Unseen
G. Willow Wilson
Çeviren: Gökhan Sarı
MonoKL Yayınları
Mayıs 2014 (1. basım)
362 sayfa
362 sayfa
* Okuma Şenliği için daha önce hiç okumadığım yabancı kadın yazar.
Fantastik kurgunun islam mitleri ile kesiştiği, genellikle okuduğum kitaplardan epey farklı ama ilginç ve keyifli, üstelik 2013 World Fantasy Award ile taçlandırılmış, arka kapağını Neil Gaiman'dan aldığı övgü ile süslemiş bir kitap Elif. Yazarı G. Willow Wilson da ilgi çekici bir kadın. ABD'de doğan yazar Boston Üniversitesi'nde okurken müslümanlığı seçmiş, Kahire'ye taşınmış, bir yandan çeşitli dergilere yazılar yazarken bir yandan da Cairo adlı bir grafik roman yazmış; devam eden bir çizgi roman çalışması varmış. Elif'in sonunda yer alan notunda belirttiği üzere, üç ilgi alanı olan teknolojiyi, islamı ve sosyopolitik tartışmaları tek bir arkadaş grubu üzerinde birleştiremediği için sinirlenip "Ben de romanını yazarım arkadaş!" demiş. (Belki de tam olarak öyle dememiştir ama ben öyle anladım.)
Kitabı Türkçeye kazandıran ekibin isimlerine aşinayım. Bloglar arası tanışıklığımın yanı sıra çevirilerini de çok beğendiğim M. İhsan Tatari ile beraber, Silo'nun çevirisinde çok başarılı olan ikili Gökhan Sarı ile Rasim Emirosmanoğlu çalışmışlar Elif için ve yine iyi bir iş çıkarmışlar. Bu kitap biraz daha aceleye gelmiş sanki; ufak tefek hatalar, yerinde bulunamayan birkaç noktalama işareti var fakat yakın zamanda okuduğum birçok çeviriden çok daha başarılı olduğu için, kendime "Tamam canım, abartma sen de." deyip geçiyorum bunları. Fakat, MonoKL'daki sevgili arkadaşlarım, kitabın künyesine orijinal ismini yazmamışsınız?
Yaşlı el yazması ustası Rıza'nın, zorla alıkoyduğu bir cine anlattırdığı ve yazıya döktüğü hikayelerle başlıyor roman. Rıza'nın "Şey" diye adlandırdığı cin, halkının hikayelerinin insanlara aktarılmaması gerektiğini düşünse de Rıza'nın bağlayıcı nesnelerinden kurtulamadığı için pes ediyor ve Elf Yevm denen hikayeleri anlatmaya başlıyor. Ardından yüzlerce yıl sonrasına atlıyoruz ve, bir yandan İntizar'dan mesaj gelirse diye gözünü telefonundan ayıramayan, bir yandan da uyuklayan Elif'le tanışıyoruz. Elif, Orta Doğu'nun bir şehrinde yaşayan, kendisini Gri Şapkalılara dahil gören bir hacker. Gerçek adını kullanmayı sevmiyor ve sanal dünyada kullandığı ismi ile tanınıyor: alfabenin ilk harfi, yukarıdan aşağı düz bir çizgi. Keskin ideolojik kaygıları yok, parasını ödeyen herkese dijital koruma sağlıyor ve Devlet Güvenlik'in sansürcü, baskıcı rejimine karşı koyan diğer arkadaşları ile birlikte; gittikçe sıkılaşan kontroller, sanal takipler ve El diye adlandırdıkları, kimliğini bilmedikleri düşmandan gizlenmeye çalışıyor. Daha gelişmiş ülkelerdeki hackerların kaygılarıyla dalga geçiyorlar ve bu arada kendi etraflarındaki çember gittikçe daralıyor.
"Doğru düzgün bir posta servisi olmayan ama dünyanın en gelişmiş dijital polis şebekelerinden birine sahip olmakla böbürlenen bir yerde yaşamanın nasıl bir şey olduğuna dair hiçbir fikirleri yoktu. Prensleri gümüş kaplı arabalar süren Emirlikler ve içme suyu olmayan bölgeler... Endişe ve hoşnutsuzluk belirten yasadışı söylemleri tespit etmek için bütün blogların, bütün sohbet odalarının ve bütün forumların izlendiği bir internet..."
Elif, internette tanışıp aşık olduğu İntizar'la, ülkesinin ve geleneklerinin izin verdiğinden çok daha yakın bir ilişki içine giriyor fakat ilişkileri İntizar'ın başka bir adamla nişanlanmasıyla bitiyor. Hayalleri yıkılan Elif, eski sevgilisinin kendisine hiçbir şekilde ulaşamamasını sağlamak için çok gelişmiş bir keylogger tasarlamaya ve bu yazılım sayesinde İntizar'dan gelecek her türlü içeriği engellemeye karar veriyor. Ürettiği yazılım, hiç ummadığı bir şekilde başarılı oluyor ve İntizar için oluşturulan filtre sayesinde Elif sanal varlığını saklayabiliyor. Fakat bu sırada El'in ağına yakalanan Elif'in kimliği açığa çıkıyor ve komşu kızı Dina'nın da istemeden dahil olduğu bir kovalamacanın içine düşüyor.
Elif ve Dina, bir yandan El'den kaçıyorlar; bir yandan da İntizar'ın Elif'e neden çok eski bir kitabı, Elf Yevm'i gönderdiğini anlamaya çalışıyorlar. Elif'in hacker arkadaşı Abdullah'ın yönlendirmesiyle, kendilerine yardım edebileceğini umdukları Vampir Vikram diye anılan adamı buluyorlar, Vikram'ın insan olmadığını (ve fakat Jedi mind trick yapabilen, hilebaz ve kötücül gözükse de tutarlı bir etik anlayışı olan) bir cin olduğunu fark ediyorlar. Ardından olaylar olaylar!
Elif, Dina'nın serinkanlı mantığı ve Vikram'ın kendine özgü davranışlarının yardımı ile El'in kim olduğunu öğreniyor ve bir süre daha saklı kalmayı başarıyor. Bir caminin bilge, akıllı ve pek sevilesi yaşlı imamının da başını derde sokarak yakalanıyor ve sonunda El'le karşı karşıya geliyor. El, teknolojiyi özgürlükle bağdaştıran Elif'in tam karşıtı bir düşünceyi temsil ediyor; Elif'le konuşurken diyor ki:
"Yapma ama Elif. Kafanda canlandırdığın Şehir'in nasıl bir yer olduğunu dürüstçe söyle bana. Demokratik mi? (...) Güzel liman kentimizin yurttaşlarına gerçek oy hakkı verirsen, şu üç şeyden birini yapacaklardır: ya kendi kabilelerine, ya İslamcılara, ya da onlara en çok parayı ödeyene oy verirler."
Şansının ve hiç ummadığı bir insanın yardımıyla El'in hapishanesinden kaçan Elif, Şehir'e geri dönemeyeceği için kendini çöle atıyor, cinlerin arasına karışıyor, hatta bir lamba ciniyle bile tanışıyor. Kendi halinde bir hacker'ken ortasında kaldığı olaylardan kurtulup hayatını düzeltebilmek ve El'den kurtulmak için planlar yapıyor, cinlerden yardım istiyor; bu arada, dertlerine dert katan Elf Yevm'i kimin başına atsa bilemiyor ve kitabı yakmayı öneriyor. Dina, şiddetle karşı çıkıyor:
"Hayır," dedi Dina. "Biz kitap yakan insanlar değiliz."
"Biz de kim?"
"Azıcık beyni olan insanlar."
(Bu diyalogun devamında Dina'nın söyledikleri çok güzel. Ama koca bir paragrafı buraya eklemek istemedim.)
Kaçak ekibimiz aylar sonra Şehir'e geri döndüklerinde ise, protestolarla, ayaklanmalarla, koca bir isyanla karşılaşıyorlar. Arap Baharı'ndan beslenen bu bölümlerde anlatılan bazı sahneler bizim için de çok tanıdık:
"Daldıkları hülyadan silah sesleri ve hemen ardından gelen alçak bir tıslamayla uyanıverdiler. Göstericilerin üzerine doğru göz yaşartıcı bir gaz bombası yuvarlandı. Elif bir sokak ötede coplarını ve zırhlarını kuşanmış Devlet Güvenlik polislerini gördü."
Çok fazla spoiler vermemek için yazıya ekleyemediğim karakterlerle birlikte, epey kalabalık bir kitap Elif. Bütün bu karakterler kitapta farklı düşünceleri, farklı inançları ya da felsefeleri temsil ediyorlar ve dolayısıyla karakter fazlalığı rahatsız etmiyor. Kitabın yazarı Doğu kültürü ile batılı fantastik edebiyatı çok keyifli bir biçimde birleştirmiş bence. Elbette anlatmadığı, yalnızca satır aralarında şöyle bir değindiği (özellikle de bir kadın olarak, bu bölgelerdeki kadınların sosyal konumları, hakları ile ilgili) konular var. Yine de, sürükleyici kurgusu ve İslam mitolojisinden beslenen karakterleri ile çok keyifli, okunması gereken bir kitap.
Beğenmenize çoooooook sevindim :) Benim için oldukça farklı bir kitaptı Elif, hiç böyle bir şey okumamıştım. O nedenle aldığım keyif ikiye katlandı diyebilirim. O yazım hataları neredeymiş, çok merak ettim. O kadar uğraşıyorum, gene de çıkıyor ya, pes doğrusu! Künye için şikayetlerinizi Rasim'e iletebilirsiniz der, işin içinden sıyrılırım (nihohoho!)
YanıtlaSilBen de hiç böyle bir şey okumamıştım. Gerçi ben zaten çok fazla fantastik edebiyat okumuyorum, ama olsun. =)
SilYazım hataları için Facebook'tan size, "nerede bu kitabın orijinal ismi" diye de Rasim'e birer mesaj atayım o zaman ben. O kadar uğraşıyorsunuz, gözden kaçanlar olur o kadar çok sayfada. (Makul bir ücret karşılığı son okuma yapılır ahahah) Ne korkunç baskılar görüyoruz, hazırlayanlar adeta hiç Türkçe bilmiyormuş gibi. O yüzden böyle gözden kaçan birkaç hatayı görmezden gelebiliriz. =)
BK da tercüme ciddi sorun.Bu aralar ASIMOV'un VAKIF dizisine başladım.1 kitabın 91.shf.de şöyle bir cümle var.Şaşırdım,afalladım kızdım;
Sil"Böyle kel alaka konularla lord hazretlerinin lord hazaretlerinin rahatını neden kaçırdın anlamıyorum"
bu nedir ya.tercüme zaafiyeti desen değil BK terminolojisi eksikliği hiç değil.Olsa olsa laubalilik ve baştansavmacılık
selamlar
ankaralıkitapkurdu
lord hazretlerini çift yazmışım bu arada özür!!
SilBenim gibi fantastik kurgu ve macera romanı severler için çok güzel bir kitap "Elif" .Tüyap'da editör Gökhan Sarı önermişti.Bu kadar beğeneceğimi düşünmemiştim.Öneri için de emeği geçenler için de teşekkürler (:
YanıtlaSil