Eve Dönüş - The Homecoming
Ray Bradbury
İllüstratör: Dave McKean
Çeviren: Elif Ersavcı
İthaki Yayınları
Şubat 2013 (1. basım)
56 sayfa
56 sayfa
Ray Bradbury'nin ilk dönem eserlerinden biri olan Eve Dönüş Türkçe'ye çevrilip İthaki tarafından yayımlandıktan sonra bu kitabın adıyla karşılaştığım her web sitesinde, her blogda ne kadar masalsı bir dili olduğu, Bradbury'nin bu masalının klasik bir cadılar bayramı masalı olmayı ne kadar hak ettiği, ne kadar başarılı, ne kadar büyüleyici, ne kadar yürek burkan, ne kadar, ne kadar, ne kadar... böyle şeyler işte... olduğu yazılıydı. Hatta çok eğlenerek izlediğimiz Addams Ailesi'ne de ilham kaynağı olduğunu öğrenip* iyice meraklandım. Dolayısıyla, yıllardır okuduğum en iyi masalı okuyacağım beklentisiyle açtım kitabın kapağını.
Yani... Hmm... Evet. Masal güzel, konu güzel, Bradbury'nin anlatımı güzel, Dave McKean'in illüstrasyonları çok güzel. Üstelik, daha önce bahsettiğim Bradbury kitaplarından da anlaşılacağı üzere, kendisinin büyük bir hayranıyım. Fakat, itiraf ediyorum, bu kitabın yere göğe sığdırılamayışına hiç anlam veremedim. Yanlış anlaşılmak istemem, çok keyifli bir masal ve bu kitabı severek okudum. Ama yine de, hakkında düzülen methiyeler abartılmış gibi geldi bana. (Hani, araya İngilizce sözcük sıkıştırmamak için bu kadar debelenmesem "overrated" diyeceğim.)
Bu arada, kitap hakkında biraz araştırma yapayım dedim, şu sitede masalın orijinalini buldum (tam metin değil.) Rastgele göz atmaya başlayınca çeviri ile farklılıkları olduğunu fark ettim. İngilizcesinin tamamını okumadım, yine de gözüme çarpan bir diyalogu Türkçe/İngilizce aktarmak istiyorum:
Timothy şaşkınlık içinde baktı.
"Einar Amca bu kadar iri mi? Boyu iki metre mi?"
"İki buçuk metre!"
Timothy tabutu parlattı. "Peki yüz kilo mu?"
Horultulu bir kahkaha attı Baba. "Yüz elli kilo! Ya tabutun içi nasıl?"
"Kanatlar için yer mi var?"
"Evet," dedi Baba gülerek, "Kanatlar için yer var!"
While waxing it, Timothy looked inside.
"Uncle Einar's a big man, isn't he, papa?"
"Umm."
"How big?"
"The size of the box'll tell you."
"Seven feet tall?"
"You talk a lot."
Timothy made the box shine. "And he weighs two hundred and five."
Father blew, "Two hundred and fifteen."
"And space for wings!"
Father elbowed him. "You're doing that wrong. This way. Watch!"
İngilizce metne baktıkça, masalın Türkçe çevirisi orijinaline göre "sevimlileştirilmiş" gibi geldi. Karanlık bir cadı masalını, tatlı bir çocuk masalına çevirmişler ve bunu fark edince Eve Dönüş için yazılan bütün güzellemelerin eğreti durmasının nedenini anladım. Hatta elimdeki çeviride hiç yer almayan bölümler bile buldum! Sanırım, PDF'i hazırlarken masala yeni şeyler eklediklerini düşünmek pek mantıklı olmaz. Yayınevi neden böyle bir şey yapmış, hiç anlamadım. Çoğunlukla çeviri eserler okuduğum için de, "acaba orijinal eserlerde olup çevirilerde yer alamayan neleri kaçırıyoruz?" diye düşünüp çok üzüldüm. Bu arada, masalı orijinaliyle karşılaştırıp "Bir dakika ya, ne oluyor" desem de, çeviride hiçbir kusur bulamadığımı söylemeliyim. Elif Ersavcı; Bradbury'nin masalsı, şiirsel anlatımını kesinlikle çok başarılı aktarmış.
Eve Dönüş'ün konusuna gelince... Addams Ailesine ilham kaynağı olmasından da anlaşılacağı gibi her birinin farklı özellikleri olan, gündüzleri tabutlarda uyuyup gece yaşayan (kitapta hiç "vampir" lafı geçmese de öyle diyebileceğimiz) bir ailenin, tamamen normal olan çocuğunu anlatıyor masal. Çevresine (herhangi bir yönden) uyum sağlayamayan herkesin kolayca tanıyacağı diğerleri gibi olma özlemini anlatmış Bradbury. McKean'in birbirinden güzel illüstrasyonlarını çok sevdim. Hatta, kitabın sayfalarını çevirdikçe okumayı unutup desenleri incelerken buldum kendimi.
Kalın ciltli, çift kapaklı, çok kaliteli baskısı ile, okurken keyif veriyor. Masalın kendisi de bir çırpıda bitecek, çok keyifli bir çocuk masalı halinde sunulmuş bize. Kitabı okumanızı öneririm, fakat ben ilk fırsatta İngilizce tam metnini okumayı planlıyorum.
Ek: Yazıyı bitirmeden önce başka sitelerde neler yazıldığına biraz daha bakayım dedim. Kayıp Rıhtım'daki başlıkta M. İhsan Tatari şöyle demiş: "Hikayenin orijinal versiyonunu okumuş biri olarak bu edisyonunu çok
kırpılmış buldum. Timothy'nin kardeşleriyle olan diyalogları vs kitapta
bulunmuyor maalesef. Tabii bu yayın eviyle ilgili bir durum değil,
edisyonun aslı böyle. Ama dediğim gibi, öykü formatını okurken aldığım
keyfi alamadım." Yani, İthaki'ye birazcık haksızlık yapmış olabilirim; yine de neden tam metinden çeviri yapmadıklarını hiç anlamadım.
İki Bradbury hayranının iki farklı zamanda tamamen aynı yoldan geçmiş olması ne tuhaf :) Yoksa Bradbruysel mi demeli buna?
YanıtlaSilBu konudaki fikirlerimiz de tamamen paralel. Bence de hikayenin orijinalini çevirmek çok daha isabetli bir karar olabilirmiş. Ama illüstrasyonlu kitabın telifini aldıkları için onun içindeki metinleri orijinaline sadık kalarak çevirmişler haklı olarak. Belki de bu farktan haberleri biler yoktu(r), kim bilir? Asıl kalayı hakkeden McKean'in çizimleri uğruna metni katleden yabancı yayınevinde.
Kaleminize sağlık :)
Yabancı yayınevini topa tutmalı o halde. İlla ki internetin derinliklerinden bulup mu okuyalım orijinalini, ne yapalım?
SilTeşekkürler =)