Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları - Miss Peregrine's Home for Peculiar Children
Ransom Riggs
Çeviren: Fethi Aytuna
Sayfa6 Yayınları
2013 (1. basım)
358 sayfa
Ransom Riggs'in yazdığı Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları, Türkçe baskısında "En İyi Genç Yetişkin Romanı, amazon.com" şeklinde etiketlenmiş, ilgi çekici bir kitap.
Ankara'da tanıdığım en harika insanlardan biri olan Pınar'ın hediye ettiği bu kitabı, daha önce önerdiği tüm kitaplarda olduğu gibi, hevesle okudum. Tam da kitabı okumaya başlayacağım gün, kuzenlerimden biri (benim sanırım 700 kadar kuzenim var) bu kitabın fotoğrafını çekip Facebook'a eklemiş, "Johnnyciğim beğendiyse ben bu kitabı okurum" diye de not düşmüş. Sandım ki, çok meşhur bir kitap ve ben bir şekilde kaçırmışım; hemen kuzenime sordum. Meğer, Tim Burton kitabı çok sevmiş ve film yapalım diye Johnny Depp'e götürmüş, o da çok beğenmiş. "Hımm" dedim, çünkü Tim Burton ne yapsa severek izliyoruz! Pınar da kitabın ve kitaptaki fotoğrafların hikayesini anlatmıştı, bütün bunlar bir araya gelince kitabı büyük bir merakla açtım ve daha ilk bölümünde, çok keyifli şeyler okuyacağımı fark ettim.
Zengin bir ailenin ergenlik sorunları ile boğuşan oğlu Jacob, baş karakterimiz. Küçük Jacob'a dedesinin anlattığı hikayeler, çocukluğunda gerçek ve korkutucu gelirken; büyüdükçe bu hikayelere inanmamaya başlar ve dedesinin zorlu bir hayata ancak bu hikayeleri yaratan hayalgücü ile katlanabildiğini düşünür. İkinci Dünya Savaşı'ndan sağ kurtulan dedesi ise, bir dolap dolusu silah ile yaşadığı evinde "canavarlar"dan korkmaktadır ve bütün aile dedenin yaşlandıkça paranoyaya teslim olduğuna, gerçekdışı hayallerle yaşadığına inanır.
Dedesinin ani ölümü ile yıkılan; son sözlerini anlamlandırmaya çalışırken tamamen kafası karışan Jacob ailesini ikna eder ve babası ile birlikte, dedesinin yıllar önce yaşadığı yetiştirme yurdunu bulmak üzere Birleşik Krallık'taki küçük bir adaya giderler. (Olayların hareketlendiği, gerilim dozunun arttığı bu noktadan sonra Tim Burton'ın bu kitabı film yapma isteğini heyecanla karşıladım. Olası bir film ile ilgili beklentim çok yüksek!)
Dedesinin geçmişini araştıran Jacob, küçük ada kasabasında aradığından fazlasını bulur. Dedesinden dinlediği hikayeleri, gördüğü gerçeklerle birleştirir ve kendini heyecanlı, gerçek dışı bir maceranın içinde bulur.
İyi ile kötünün bilindik savaşını, eğlenceli ve aynı zamanda gerilimli bir kurgu içinde anlatan kitabı severek okudum. İyiler ve savaştıkları kötü varlıklar net bir çizgi ile ayrılsa da, Jacob'ın babası gibi yan karakterlerin varlığı ve bu karakterlerin olağan sorunları güzel detaylar oluşturmuş; türünün güzel bir örneği olmuş.
Burada da, yazarın The Huffington Post sitesinde yer alan, kitaptaki fotoğraflarla ilgili yazısı var.
Ransom Riggs
Çeviren: Fethi Aytuna
Sayfa6 Yayınları
2013 (1. basım)
358 sayfa
Ransom Riggs'in yazdığı Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları, Türkçe baskısında "En İyi Genç Yetişkin Romanı, amazon.com" şeklinde etiketlenmiş, ilgi çekici bir kitap.
Ankara'da tanıdığım en harika insanlardan biri olan Pınar'ın hediye ettiği bu kitabı, daha önce önerdiği tüm kitaplarda olduğu gibi, hevesle okudum. Tam da kitabı okumaya başlayacağım gün, kuzenlerimden biri (benim sanırım 700 kadar kuzenim var) bu kitabın fotoğrafını çekip Facebook'a eklemiş, "Johnnyciğim beğendiyse ben bu kitabı okurum" diye de not düşmüş. Sandım ki, çok meşhur bir kitap ve ben bir şekilde kaçırmışım; hemen kuzenime sordum. Meğer, Tim Burton kitabı çok sevmiş ve film yapalım diye Johnny Depp'e götürmüş, o da çok beğenmiş. "Hımm" dedim, çünkü Tim Burton ne yapsa severek izliyoruz! Pınar da kitabın ve kitaptaki fotoğrafların hikayesini anlatmıştı, bütün bunlar bir araya gelince kitabı büyük bir merakla açtım ve daha ilk bölümünde, çok keyifli şeyler okuyacağımı fark ettim.
Zengin bir ailenin ergenlik sorunları ile boğuşan oğlu Jacob, baş karakterimiz. Küçük Jacob'a dedesinin anlattığı hikayeler, çocukluğunda gerçek ve korkutucu gelirken; büyüdükçe bu hikayelere inanmamaya başlar ve dedesinin zorlu bir hayata ancak bu hikayeleri yaratan hayalgücü ile katlanabildiğini düşünür. İkinci Dünya Savaşı'ndan sağ kurtulan dedesi ise, bir dolap dolusu silah ile yaşadığı evinde "canavarlar"dan korkmaktadır ve bütün aile dedenin yaşlandıkça paranoyaya teslim olduğuna, gerçekdışı hayallerle yaşadığına inanır.
Dedesinin ani ölümü ile yıkılan; son sözlerini anlamlandırmaya çalışırken tamamen kafası karışan Jacob ailesini ikna eder ve babası ile birlikte, dedesinin yıllar önce yaşadığı yetiştirme yurdunu bulmak üzere Birleşik Krallık'taki küçük bir adaya giderler. (Olayların hareketlendiği, gerilim dozunun arttığı bu noktadan sonra Tim Burton'ın bu kitabı film yapma isteğini heyecanla karşıladım. Olası bir film ile ilgili beklentim çok yüksek!)
Dedesinin geçmişini araştıran Jacob, küçük ada kasabasında aradığından fazlasını bulur. Dedesinden dinlediği hikayeleri, gördüğü gerçeklerle birleştirir ve kendini heyecanlı, gerçek dışı bir maceranın içinde bulur.
İyi ile kötünün bilindik savaşını, eğlenceli ve aynı zamanda gerilimli bir kurgu içinde anlatan kitabı severek okudum. İyiler ve savaştıkları kötü varlıklar net bir çizgi ile ayrılsa da, Jacob'ın babası gibi yan karakterlerin varlığı ve bu karakterlerin olağan sorunları güzel detaylar oluşturmuş; türünün güzel bir örneği olmuş.
Burada da, yazarın The Huffington Post sitesinde yer alan, kitaptaki fotoğraflarla ilgili yazısı var.
Son zamanlarda ilgimi çeken bir kitaptı. Yorum için teşekkürler:)
YanıtlaSilokumanızı öneririm =)
SilAttım okuma listeme :)
YanıtlaSilHarika, yorum bekliyorum o halde =)
SilBeğendiğine çok sevindim ki ben şimdi burada :)
YanıtlaSil^.^ kitabı sen önerince beklentim de yüksek oluyor, yine beni yanıltmadın.
Sil