Kibrit Ev
Murat S. Dural
İthaki Yayınları
Kasım 2016 (1. basım)
233 sayfa
Neredeyse iki yıl boyunca kitaplığımda bekleyen Kibrit Ev'i ancak okuyabildim. Üstelik neredeyse yaz boyunca, yavaş yavaş okudum. Bitirir bitirmez de yorum yazmak için buraya koştum.
Öncelikle, çağdaş Türk yazarlara karşı çoğunlukla önyargılıyım, aslında okumam gerektiğini düşünürken okumuyorum. Murat Dural'ın kitabı bu tavrımı kırdı çünkü her türlü sosyal medya ortamında birbirimizi takip edip Kayıp Rıhtım'ın doğum gününde güzel güzel sohbet etmişken kitabını hâlâ okumamam bence çok ayıptı. Nihayet okudum ve pişman değilim! (Önereceğiniz çağdaş yazarlarımız varsa, özellikle bilimkurgu ve fantastikte, bir bakmak isterim.)
Murat'ın öykülerinde fantastik ögeler bol bol bulunuyor ama bu kitabı bir janra yerleştireceksek, bence "büyülü gerçekçilik" en uygunu. Tuhaf kurguya da göz kırpıyor, korkuya da. Öykülerinde tanıdığımız yazarlara, kitaplara göndermeler var. Kitaplara gönderme yapan kitapları çok seviyorum. <3 Özellikle Arthur C. Clarke'ı görünce sebepsizce mutlu oldum.
En sevdiğim hikâye, bir televizyon gurmesini konu alan Şikemperver oldu sanırım. İstanbul'un ortasında, aksiyon dolu bir fantastik öykü! Bir de kitabın açılış öyküsü Kâbus Kapan'ı epey sevdim, buram buram Anadolulu, Türk korku geleneğini takip eden, genç kuzenlere karanlıkta anlatılacak tatta, bence çok güzel bir öykü. Ağ öyküsünde kendine yer bulan, Doctor Who'ya koysak sırıtmayacak kötülerini sevdim. Bir de Arka Bahçe var ki, yıllar önce okuduğum Wilbur Smith romanlarını anımsattı; tekrar düzenlenip, geliştirip leziz bir kısa romana dönüşmeye çok müsait bir öykü.
Okumakta zorlandığım iki öykü kitapta peş peşeydi: Göze Göz Düşe Düş ve Ben Senden Gittim. Bu öykülere ben ısınamadım, ilginçtir, Kayıp Rıhtım'dan Türker Beşe iki öyküyü de çok sevmiş. Başka okurlar da benim sevdiğim öyküleri sevmeyip bambaşka öyküleri beğenmişlerdir eminim.
İşte böyle. Bütün öykülerden tek tek bahsetmedim ama olumlu ve olumsuz yönde gözüme çarpanları andım. Öykülerin hepsi birbirinden farklı ama aynı yazarın kaleminden çıktığı açıkça gözüküyor. İlk kitap olan bir öykü derlemesi için bence bu çok büyük bir başarı. Kitabın editörlüğü, düzeltisi tertemiz. Kapak adeta bir fanzin, adeta fotokopi. İthaki'den görmeye alıştığım kapaklardan farklı ama güzel.
Ufukta yeni bir Murat Dural kitabı var gibi gözüküyor ve bu seferki kitabın benim ilgi alanıma hiç girmeyeceği yönünde şüphelerim var. Murat'ın paylaşımlarını doğru değerlendiriyorsam eğer, futbol ve Fenerbahçe sevenler tetikte olsun! Fakat bu yeni kitabı çıkmadan önce, Türk fantastik yazınına bir şans vermek isterseniz Kibrit Ev'i gönül rahatlığıyla önerebilirim.
Murat'ın kitabını ben de okuyamadım hâlâ, mahcubum kendisine. Ama okuyan herkesten, özellikle de okuma zevkine güvendiğim insanlardan hep olumlu yorumlar aldım kitapla ilgili. Bu da onun adına mutlu ediyor beni :) Bakalım, bir gün mutlaka okuyacağım inşallah... Teşekkürler yorumun için.
YanıtlaSilBence artık okuman lazım, geciktirme daha fazla :)
Sil