Gece Ana - Mother Night
Kurt Vonnegut
Çeviren: Ekin Uşşaklı
April Yayıncılık
Şubat 2011 (1. basım)
260 sayfa
Yine, sadece yazarına güvenip aldığım kitaplardan biri olan Gece Ana'yı üç günde okudum. Kurt Vonnegut'un kendine özgü yazınını, bilim kurguda çok severim ben; bu kitabı da ne olduğuna bakmadan aldım. Arka kapağı okuyunca biraz pişman oldum aslında, çünkü şöyle diyordu: "Bilim-kurgu değil. Felsefe denilmez. Yergi mi? Ne alakası var? Komik? Hiç değil." Peki ne anlatıyor o zaman bu kitap? İkinci Dünya Savaşı ajanı Howard W. Campbell'ın savaş suçlusu olarak yargılanmasını anlatıyor. Tarih romanlarını pek sevmediğim halde, bu kitabın çok güzel olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Vonnegut'un ironisini, iyi ve kötünün karışımından oluşan karakterlerini okumak keyifli.
İkinci Dünya savaşında askerlik yapmış olan Vonnegut, romanı baş karakterin anlatımıyla yazmış; Campbell'dan dinliyoruz hikayesini. Doğuştan Amerikalı, Nazi olarak tanınan, kendisini "ulussuz" olarak niteleyen Campbell, Kudüs'teki bir cezaevinde anılarını yazıyor. Gardiyanlarından bahsediyor önce; sonra da kendi geçmişinden. Oyun yazarı, radyo programcısı, "tek eşli bir Casanova" savaşa sürükleniyor. Karısı Helga'yı çok seven Campbell, karısı ve kendisini "iki kişilik ulus" olarak niteliyor, karısının yokluğu için de şöyle diyor:
"Tek bir şeyin önemi vardı...İki kişilik ulus. Ve o ulus yok olduğunda, ben de bugün olduğum ve hep olacağım adama dönüştüm,
ulussuz bir insan."
Nazi Almanyasıyla başlayıp Amerika'ya uzanıyor, İsrail'de bitiyor Campbell'ın öyküsü. Genellikle bitiremediğim (bitirmek için kıvrandığım) tarihi romanların aksine, konu akıp gidiyor. Karakterlerin hiçbiri "düz" değil, bu sayede, kitap bir kahramanlık romanı ya da aksine 'bakın Naziler ne kadar kötüydü' diyen bir roman olmaktan kurtulmuş, ilgi çekici bir hayat hikayesine dönüşmüş.
Kitaptan bir alıntıyla bitirelim bu sefer. Bir oyuncak üreticisinden gelen mektuba yazdığı cevapta, Campbell diyor ki:
"Bırakın çocuklarımızın oyuncakları arasında ahenk içinde hiçbir şey olmasın, barış ve düzen beklentisiyle büyüyüp canlı canlı yenmesinler."
Vonnegut'un taşaklarına kurban...
YanıtlaSilVonnegut'a bayılıyorum ben de. Bütün kitaplarını tereddütsüz okurum :)
YanıtlaSil