21 Ocak 2020

Komşum Bay Tesla


Komşum Bay Tesla
Nur Muslu Tiftikci
Resimleyen: Linda Nihan Lafcı
İthaki Çocuk
Kasım 2019 (1. baskı)
107 sayfa

İthaki Yayınları, İthaki Çocuk adıyla çocuk kitapları yayımlamaya başladı. Komşum Bay Tesla buradan çıkan dokuzuncu kitap. Adı ve kapağı o kadar güzeldi ki, önce okuyayım sonra hediye edecek bir çocuk bulurum nasıl olsa diye aldım kitabı. Meğer bu kitap, Sıra Dışı İnsanlarla Kurmaca Maceralar serisinin ilk kitabıymış. Çok keyifli bir kitap ve ben bir akşam evde otururken bir saatte okudum bitti. Çocuğunuza, yeğeninize, kuzeninize gönül rahatlığıyla alabilirsiniz demek istiyorum ama çocuk kitapları konusunda o kadar cahilim ki, bu kitabın kaç yaşlarındaki çocuklar için uygun olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Sanırım 3. sınıf çocukları gayet rahat okuyabilirler? Ya da 4?

Kitap, anne ve babasının yeni işleri nedeniyle yeni bir şehre taşınan Andy'yle başlıyor. Andy taşınmadan hiç memnun değil, arkadaşlarını özlüyor ve yaz tatili boyunca evde yalnız kalıyor. Bu sırada hemen yanlarındaki evde tuhaf bir adamın yaşadığını fark edip adamın neler yaptığını merakla izlemeye başlıyor.
"Yavaş yavaş yükselip tekrar baktığında adamın gözlerini, önündeki küreye diktiğini gördü. Elleri küreye değdiği zaman, içinden küçük küçük, yıldırımları andıran renkli ışıklar çıkıyordu. Bu küçük yıldırımların renkleri durmadan değişiyordu. Kırmızıdan mora, mordan maviye, maviden pembeye dönüyorlardı. Küçücük kürenin içinde adeta bir renk cümbüşü yaşanıyordu. Andy, o ışıklı kürenin ne olduğunu çok merak etti."
Bir gün (yine yalnız başına) evde top oynarken komşu evin penceresini kırınca, Andy sonunda bu tuhaf komşuyla tanışıyor ve kırdığı pencerenin karşılığı olarak komşusunun asistanı olmayı kabul ediyor. Sonrası, gerçek olaylarla pek de ilgisi olmayan ama yeterince paralel giden kurgusal bir Tesla masalı. Çok eğlenceli kitap!

13 Ocak 2020

İskandinav Mitolojisi


İskandinav Mitolojisi - Norse Mythology
Neil Gaiman
Çeviren: Alican Saygı Ortanca
İthaki Yayınları
Eylül 2018 (1. baskı)
309 sayfa

Ben, Kirke'den sonra mitolojiye doyamadım. Bir yıldır kitaplıkta bekleyen İskandinav Mitolojisi'ne geçtim.

Neil Gaiman,  Takdim kısmında en sevdiği mitlerin İskandinav mitleri olduğunu, Jack Kirby ve
Stan Lee'in ellerinden çıkan The Mighty Thor çizgi romanı sayesinde Asgard'la tanıştığını anlatıyor. Bir de diyor ki, İskandinav mitlerinin pek çoğu kaybolmuş.
"Ulaşamadığımız pek çok İskandinav hikâyesi, bilmediğimiz birçok şey var. Elimizdekiler, halk hikâyeleri biçiminde, kulaktan kulağa dolaşarak, şiirlerle ve düzyazılarla bize kadar ulaşmış bazı efsaneler. (...) Bazı öyküler ve şiirler ise başka hikâyelerden bahsederler ya da onları ima ederlerdi, ki bunlar günümüze kadar ulaşmadı.
Yunan ve Roma'daki tanrı ve yarı tanrı anlatılarından yalnızca Theseus ve Herakles'in hikâyelerinin günümüze kadar ulaşmayı başardığını düşünün.
Buncasını kaybettik."
Sonra da, kaybolmamayı başaran mitleri kısa kısa hikâyeler halinde, her zamanki keyifli anlatımına mitolojinin lirizmini de ekleyerek anlatıyor. Önce Odin'i, Thor'u, Loki'yi anlatıyor kısaca. Loki aslında Thor'un üvey kardeşi değil, Odin'in kan kardeşiymiş.

Hikâyeleri anlatmayacağım. Sadece şunu söylemek istiyorum, yıllarca Yunan mitolojisi okuduktan sonra oradaki isimleri gayet iyi öğrenmişim. Kitap boyunca İskandinav tanrılarının isimleri nedeniyle çok zorlandım. Zaten isim hafızam zayıf, Eitri ve Elli, Fjalar ve Fjolnir, Gleipnir ve Grimnir, Skirnir ve Skyrmir... Anlıyorsunuz işte.

Efsaneler, "Başlangıçtan Önce ve Sonra" ile başlayıp "Ragnarök: Tanrıların Nihai Kaderi" ile bitiyor. Böylece Asgard'ın tarihini baştan sona gezmiş oluyoruz adeta. Odin'in gözünü nasıl kaybettiğini, Thor'un çekicinin sırrını, hatta depremlerin neden olduğunu bile öğreniyoruz. Ki bu deprem meselesini ben çok mantıklı buldum.

(Fotoğraftaki şişe, Can'ın geçen yıl evde demlediği Thor's Hammer adlı bira ve kendisinin yaptığı etiketi. Evde başka hiçbir İskandinav aksesuarı bulamadık fotoğraf için.) -_-

8 Ocak 2020

Ben, Kirke


Ben, Kirke - Circe
Madeline Miller
Çeviren: Seda Çıngay Mellor
İthaki Yayınları
Eylül 2019 (1. basım)
404 sayfa

Kirke. Azra Erhat'a göre, "Büyücü tanrıça Kirke tıpkı Kalypso gibi Odysseus'un serüvenlerinde başlıca rol oynayan kişilerdendir. Güneş Tanrısı Helios'la Okeanos kızı Perseis'ten doğmadır denir kimi efsanelerde, kimine göre de Hekate'nin kızıdır ve büyücülüğü ondan almıştır."*

Mitolojiyi çok severim. Sadece Yunan da değil; Kafkas mitolojisi, Türk mitolojisi, Çingene mitolojisi gibi kitaplar bulunca onları da alıp okurdum eskiden. (Türk mitolojisi kitabımı, nereden baksan 15 sene kadar önce, bir ödev için ödünç alıp geri vermeyen arkadaşım, seni de unutmadım ve kitabımı hâlâ özlüyorum.) Sonra üniversite öğrencisiyken bir yaz Mitologya'yı okudum, sonraki dönem de okulda mitoloji dersi aldım. Uzuuuun öğrencilik hayatımın en sevdiğim derslerinden biri oldu. Sorun şu ki, hafızam çok iyi değil. Gayet iyi tanıdığım isimlerin ne tanrısı olduğunu, kimin kiminle evlendiğini ama aynı zamanda onun yeğeni olduğunu, hangi yarı-ölümlünün hangi tanrıyla fingirdediğini sorsanız söyleyemem. O yüzden evimde iki tane mitoloji sözlüğü var, biri Azra Erhat, biri Pierre Grimal. Şimdi de Kirke'nin yanına bu sözlükleri koydum, adeta çok ciddi bir inceleme yazacakmış gibi oturdum klavyenin başına.

Goodreads kullanıcıları tarafından 2018'in en iyi fantastik romanı seçilen Ben, Kirke bildiğimiz kahramanların daha önce okuduğumuz öykülerini iç içe örüyor ve Kirke'nin tarafından anlatıyor. Titan Helios'la, Okeanos'un kızı nympha Perseis'in çocuklarından en büyüğü olan Kirke'nin sesi ölümlüler gibi zayıfmış, hiçbir tanrısal gücü de yokmuş. O yüzden annesi hor görür, babası umursamaz, kardeşleri ise bütün acımasızlıklarıyla dalga geçerlermiş Kirke'yle.

Sonra, yüzyıllar sonra, Kirke'nin aslında göründüğü kadar güçsüz olmadığı ortaya çıkıyor. Yeni bulduğu gücüne alışmaya çalışan Kirke hem babasını hem de Zeus'u o kadar korkutuyor ki, Aiaie adasına sürgüne gönderiliyor ve orada güçleri gelişirken yeni yaşamına ve yalnızlığa alışıyor. Bazen Hermes ziyaretine geliyor. Bir kez kız kardeşi Pasiphae'nin talebiyle Girit'e gidip Minotauros'un doğumuna yardımcı oluyor. Olymposlu babalar kızlarını cezalandırmak için yanına gönderiyorlar. Bu adada Kirke büyüyor, gelişiyor, Aiaie'nin Cadısı olarak tanınmaya başlıyor.
"O kusursuz, boş odaların arasında kendimi öyle hissettim ki... ne bileyim. Hayal kırıklığına uğramış hissediyordum. Sanırım içimde hâlâ Kafkaslar'da yalçın bir kayalığı ve karaciğerime doğru dalan bir kartalı umut eden bir yer vardı. Ama Skylla, Zeus olmadığı gibi ben de Prometheus değildim. Nympha'ydık biz, zahmete değmezdik."
Mitoloji seviyorsanız ve Ben, Kirke'yi henüz okumadıysanız kesinlikle okumanızı öneririm. Su gibi akıp gidiyor. Ben öyle keyif aldım ki, mitolojiye doyamadım diye hemen arkasından Neil Gaiman'ın İskandinav Mitolojisi kitabına geçtim.

* Azra Erhat, Mitoloji Sözlüğü, Remzi Kitabevi