2 Ocak 2019

(Yılbaşı ile ilgili komikli şakalı başlık)


2014'ten beri sektirmeden yazdığım yıl sonu yazısını da ihmal ettim bu yıl. Çünkü üşendim, çünkü kitaplar konusunda kendimden memnun değilim, çünkü yazacak pek bir şeyim yok. Bir yılın bitip diğerinin başlamasına karşı tavrımı da yukarıdaki fotoğrafta görüyorsunuz. Yine de, geç de olsa, bir yıl sonu/başı yazısı yazmadan olmaz, değil mi?

2018'de kendime otuz kitaplık, gayet mütevazı bir hedef koymuştum. Peki ne oldu: On beş kitap okudum, iki kitabı da yarım bıraktım ve bloga sadece dokuz yazı yazabildim. Ama yine okuyamayacağım kadar çok kitap aldım.

Demir Konsey'i yarım bıraktığımı anlatmıştım, arkasından "Beni Bradbury paklar," diyerek Karahindiba Şarabı'nı okumaya başladım ama onu da bitiremedim. Bir buçuk aydır bir kenarda duruyor ama "bunu da okuyamadım" diye yeni bir yazı yazmaya utandım. Bir de çocuk kitabı okudum, onunla ilgili yazı yazdım ama kitabın fotoğrafını bir türlü çekemediğim için yazıyı paylaşamıyorum. Halledeceğim onu da.

2018'de az okudum ama okuduğum kitapların hepsini sevdim. Özellikle de Flowers for Algernon'u. Dune'a devam ettim, geriye bir tane kitap kaldı ama seri bitmesin istediğim için okuyamıyorum. (Sonradan yazılan kitapları seriye dahil saymıyorum.) Knausgaard okudum, Kavgam serisini yarıladım böylece. Yüzyılın En İyi Bilimkurgu Öyküleri'ni iyi ki aldım, geç kalmadım diye sevindim.

Her yıl, istediğim kadar okuyamadım diye üzülüyorum ve bir sonraki yıl daha çok okumaya karar veriyorum. Sonra daha da az okuyorum. Bu yıl da kararım aynı, daha fazla okuyacağım! Telefonumun "Günde kaç saatini bana harcıyorsun" konulu raporlarına baktıkça kendime kızıyorum. Telefonla ilişkimi mesafeli bir hâle getirip o zamanı kitaplara geri vermem lazım. Kısfmet.

Bol okumalı, telefonda daha az oyalanmalı ve çok güzel kitaplı bir 2019 olsun!

3 yorum:

  1. Nihayet ve merhaba;
    Tabiri caiz ise “Reel yaşamın” insanı çepeçevre kuşatıp, en çok sevdiği şeylere vakit ayırmak keyifinden mahrum bıraktığı, keyifli hayallerden uzaklaştırdığı bir döneminizde inatla ve azimle blog’unuza sahip çıkmanız her türlü takdirin üstünde.Özlemiştik.
    Blog hazırlamanın veya web sitesi kurmanın adeta “dünyadan evrene” gönderilen ve muhtemel bir zekaya ulaşıp ulaşmayacağı belli olmayan bir radyo sinyali olduğu düşünüldüğünde, çabanızı sürdürmeniz hem beni mutlu etti, hem de sizin eski şevk ve heyecanınıza dönmenize katkı sağlamıştır, sanırım.

    Belli dönemlerde insan, hayatının kontrolünü elinden tuttuğunu zannetmesine rağmen, “günlük yaşam” denen aslında kurallarını bizim koymadığımız kargaşada, bazı alışkanlıklarını ihmal edebiliyor.Ama sorun değil.Mühim olan içinizde daima var olan o maceracı, hayalci, merak eden çekirdek kimliğinizin her daim aktif kalmasıdır. Çünkü o yönünüz ilk fırsatta yolunu, mecra’ını bulacak ve tekrar yaşamınızdaki yönetimi ele alacaktır.
    Yeni bir yıl için fazla mı ciddi oldu?

    Her neyse yeni yılda hayatınızda her şeyin güzel gitmesini,sağlıklı ve mutlu olmanızı dilerim.

    İyi okumalar.

    ankaralıkitapkurdu

    P.S.: Cixin Liu ‘nun Üç cisimin devamı”Karanlık” piyasaya çıkmış! İlgi alanınızda mı hala
    Üç cisim beni bayağı zorlamıştı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeni bir yıl için fazla ciddi olmadı, sizin böyle yorumlarınız beni hep mutlu ediyor, teşekkürler :)

      Karanlık Orman çıktı ve duyduğuma göre çok başarılı bir romanmış ama henüz okumaya niyetim yok, Cixin Liu beni biraz yoruyor :)

      Sil
  2. Sadece ben sıkıldım zannedip komplekse girmiştim. Doğrusu içim ferahladı!

    ankaralıkitapkurdu

    YanıtlaSil