25 Haziran 2015

Sonbahar Ülkesi


Sonbahar Ülkesi - The October Country
Ray Bradbury
Çeviren: Mehmet Moralı
İthaki Yayınları
Şubat 2015 (1. basım)
406 sayfa

Son okuduğum Bradbury kitabı olan Papa ile Papağan'dan nedense pek keyif almamıştım. Sonbahar Ülkesi sayesinde Bradbury okumayı ne kadar çok sevdiğimi hatırladım. Kitaptaki on dokuz öykünün her biri ölümle ilgili ve bence hepsi çok keyifli öyküler.

Bradbury'nin ölüm öykülerinin kendine has bir melodisi, akışı var. Korkunç değil ama rahatsız edici, gerilimli. Zaman zaman absürt. Fakat (benim çok sevdiğim) bir okuma keyfi veriyor. Yara kabuğunu kaşır gibi, ya da yorganın altına saklanıp gerilim filmi izler gibi; bayıldım!
"Anne? Mezarlıkta ne yaparlar, anne, toprağın altında? Öylece yatarlar mı?"
"Öylece yatarlar."
"Öylece yatarlar mı? Bütün yaptıkları bu mu? Pek eğlenceli gibi gözükmüyor."
"Tanrı aşkına, eğlenceli olsun diye olmuyor ki."
"Orada yatmaktan sıkılırlarsa, neden dışarı zıplayıp ara sıra etrafta koşmuyorlar? Tanrı çok saçma..."
Çeviriyi çok beğendim, gözüme çarpan büyük dizgi hataları da yok. Harika bir iş çıkarmış İthaki. Bir de, daha önce okuduğum resimli Eve Dönüş'ün kısaltılmış versiyon olmasına çok üzülmüştüm, bu derlemede öykünün tam metni var. Görür görmez çok mutlu oldum, sırıtarak okudum. Özetle, mutlaka okunması gereken bir öykü kitabı bu. Bradbury'ye birkaç kitaplık bir ara verdikten sonra Karahindiba Şarabı ile devam edeceğim, şimdiden sabırsızlanıyorum.

9 yorum:

  1. yaaaaaa. işte gece vakti bradbury okursanız tabii korkarsınız.çünkü o hem çok iyi bir BK hemde korku yazarıdır.80 lerde TV de "alacakaranlık kuşağı" dizisini seyredenler bilir bu duyguyu
    onun kıtaplarını "mars hikayeleri" "yakma hikayeleri" "ölüm"le ilgili olanlar şeklinde ayrılması ve bırıbırının benzeri hikayeleri adeta "eskizler" şeklinde yazıp daha sonra başka eserlerde kullanması da çok ilginç bir teknik.ama sanırım "mars yıllıkları" ve 451 en iyi eserleridir.
    bu arada okumamış olanlar içi "şimdi ve daima" adlı eserini şiddetle tavsiye ederim..
    iyi okumalar
    ankaralıkitapkurdu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fahrenheit 451 öncesi öykülerini çok severek okudum. Aynı şekilde, Resimli Adam'ı Uğursuz Bir Şey Geliyor Bu Yana'da kullanmasını da çok sevmiştim. Şimdi ve Daima'dan da uzun zaman önce bahsetmiştim blogda, gerçekten şiddetle tavsiye edilesi. =)

      Sil
  2. İşte kütüphanemde öylece yatan bir kitap daha. Alıp alıp okumadıklarımın sayısını unuttum valla. Sonra da bir kitap dostunun blogunda görünce tekrar hevesleniyorum. Bakalım, okurum belki bu yakınlarda :) Gerçi işim kitap okumak olunca boş zamanlarda da kitap okumak pek bir saçma oluyor, onun da etkisi var sanırım. Yine de "Eve Dönüş" için bu fedakarlığı göze alabilirim :P Teşekkürler inceleme için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Alıp alıp okumadıklarım" deyince ince bir sızı kaplıyor içimi. Bugün yine bir kitap alıp o yığına ekledim. Boyum kadar olunca dururum artık. Neyse ki kısayım. :))
      Eve Dönüş o fedakarlığı hak ediyor, benden söylemesi.

      Sil
  3. carl sagan'ın "contact-mesaj" romanı SAY yayınlarından yeniden basılmış (çev.mehmet harmancı) ben mi yeni fark ettim acaba? yeniden okusam aynı tadı alırmıyım ki?
    ankaralıkitapkurdu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de dün gördüm o haberi, sizin yorumunuzu görünce de gidip kitaplıktaki kopyaya baktım, 1987 basımının da çevirisi Mehmet Harmancı'ya aitmiş. Yeniden okursanız nasıl olur bilemedim ama bende eski baskısı olmasaydı mutlaka alıp kitaplığıma eklerdim. :)

      Sil
    2. evet..mehmet harmancı iyi çevirmendir.BK türünün ihtiyacı olan bir çevirmen.bende de eskisi var elbette ama,yepyeni book cover pek hoşuma gitti.(kitap kapağı takıntılıyım ya!) keske SAY veya diğerleri BK klasiklerininin tekrar basımını yapsa da sahaf zulmünden kurtulsak!
      ankaralıkitapkurdu

      Sil
    3. Sayısal zengini olursam (oynasam da oynamasam da kazanma ihtimalim neredeyse aynı olduğu için, oynamadan kazanmayı bekliyorum) sırf BK yayımlayacak bir yayınevi kurarım, yoksa kimsenin yapacağı yok. =)

      Sil
    4. pek sevinirim.ben de editör veya redaktör olarak çalışmak isterim.ancak sanırım BK eserlerinin telif hakkı oldukça yüksek ve piyasa kitaplarına göre tirajı düşük! yine de siz sayısal oynayın lutfen..
      ankaralıkitapkurdu

      Sil