5 Ocak 2014

Aslında Saçları Siyahtı


Aslında Saçları Siyahtı

Altay Öktem
İthaki Yayınları
2002 (1. basım)
126 sayfa

Daha önce okuduğum Altay Öktem kitaplarının her ikisi de (Tanrı Acıkınca ve Bu Kitaptan Kimse Sağ Çıkamayacak) birer romandı ve çok severek okumuştum. Aslında Saçları Siyahtı ise 126 sayfalık bir öykü kitabı.

Kitaptaki öyküler iki başlık altında toplanmış. İlk bölüm olan İskenderiyeli Falcı'da yirmi bir öykü var. Bu öyküler epey kısa ve her biri, bir kenarından ölüme bağlanıyor. Öktem'i ve yazılarını ne kadar sevsem de, bu bölümü okumak çok keyifli olmadı benim için. Bugünlerde (tamamı dünyevi nedenlerle) epey stresli bir süreçten geçerken yazarın soyutlamalarına çok yabancı kaldım, "Ee, anlamadım ki ben?" dedim zaman zaman. Bu öyküleri okumak için uygun bir zaman değildi sanırım. Yine de, alıntılayacağım birkaç cümleyi pek sevdim:
"Birileri bizden önce davranmıştı demek.
Hepimiz hayata geç kalmıştık."
"Başka bir aksilik olmaması için dua etme ihtiyacı hissettim. Ama duamı kabul etmesi için başvurabileceğim bir makam olmadığını hatırlamam uzun sürmedi."
Kitabın ikinci bölümü olan Camilla Köprüsü'nü ise çok daha fazla keyif alarak okudum. Bu bölümde yer alan dokuz öykü, ilk bölümdekilere göre daha uzunlar ve tıp doktoru olan Öktem, medikal bilgilerinden bol bol yararlanırken bilim kurguya selam vermiş, distopya öyküleri yazmış.
""Peki ama nedir bu hastalık? Neden hiçbirimizin böyle bir hastalıktan haberi yok?" diye sordu kardiyolog.
"Haberiniz olamazdı. Çünkü dünyada böyle bir hastalığa neden olacak virüs yok. Ben iki yıl önce bu virüsü bir göktaşından izole ettim. Yani şu anda pilotun vücudunda bulunan virüs uzaydan geldi."
"

1 yorum:

  1. Merhaba, bazı kitaplarınız hakkında görüş alışverişi yapmak istiyorum. Bana ulaşabilirseniz çok sevinirim. z666r@hotmail.com

    YanıtlaSil