4 Mart 2013

Tanrı Acıkınca


Tanrı Acıkınca
Altay Öktem
Marjinal Kitap
Ocak 2013 (2. basım)
134 sayfa

 Sırtında oksijen taşıyan
cefakar kan-adamlar
Benim çocukluğumda (yani 80'lerin sonu, 90'ların başında) TRT'nin yayımladığı bir çizgi film vardı, adını bir türlü hatırlayamasam da, vücudun içinde geçen bu filmle ilgili en net hatırladığım şey, sırtlarındaki keselerde oksijen kürecikleri taşıyan sevimli kan-adamların damarlar içinde hoplaya zıplaya yürümeleri. Çok ilginç ve güzel geliyordu o zamanlar bu çizgi seri, sanırım yine aynı keyifle izlerim bulursam. Yüce Google sağ olsun, çizgi filmin adı Il était une fois... la vie imiş ve Türkiye'de Vücudumuzu Tanıyalım adıyla yayımlanmış. Elbette nedensiz yere aklıma gelmedi bu çizgi film. Altay Öktem'in Tanrı Acıkınca'sını okurken kaçınılmaz biçimde aklımda canlandı. Bedenimin içinde apayrı bir dünya olduğunu, birbiriyle konuşan minik yaratıkların gerçekliğini hayal ettiğim çocukluğum geldi aklıma. Bir de, peluş köpeğimin içinde bir balo salonu olduğunu düşünüyordum ama, konumuzla alakalı değil bu durum.

Bir otopsi raporu, masasındaki rapora bakan Necmi ve gazeteci Ayşegül'le başlıyor Tanrı Acıkınca; sonra Serap'ı tanıyoruz, otopsi raporundan daha fazlasını öğreniyoruz yavaş yavaş. Mikroorganizmalar üzerine çalışan Necmi, sonuç elde edene kadar gizli tuttuğu bir araştırma yapıyor, bu sırada Serap'la tanışıyor ve sevgilisi Ayşegül'ü terk ediyor; Serap ise "şiddet morfolojisi" konusunu araştırıyor, toplumdan bireye, bireyden mikroorganizmaya inmeye çalışıyor. Bu arada elbette, üçünün hayatı kesişiyor.

Bu üç karakterin hikayesine paralel olarak, Giardia'nın, Shigella'nın, Necator'un İleum'da başlayıp Rie'de, Hepaticus'ta devam eden maceralarını okuyoruz. (Buralarda, bir tıp sözlüğünün, hiç olmazsa Ekşi Sözlük'ün desteği fena olmayabilir.) Bir mikrokosmosta inanç, sosyoloji, macera... bizim dünyamızda olan her şeyi buluyoruz. Yazarın kurgusuna özellikle bu bölümlerde hayran kaldım, iki bakterinin çiftleşmesi ancak bu kadar şiirsel ve erotik olabilir sanırım.

Mikrokosmostan makrokosmosa uzanan bir düşünce akışının içinde kalıyoruz kitabı okurken, Tanrı sonunda doyuyor.

2 yorum:

  1. merhaba:)) yeni bir kitap blogu demek okunacak bir sürü daha kitap demek:)) şimdi ben tek tek bütün kitap yorumlarını okuyup, kendime liste yapmalıyım:)) off off çok işim var yani:))
    hiç bir yerde adını duymadığım bir çok kitap var blogunda:)) teşekkür ederim tanıttığın için...yeni kitaplar, yeni hayatlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldin =)
      Bloglara (veya Vikitap'a) girince ben de "off of" demeye başlıyorum hep. Kolay gelsin =)

      Sil