11 Aralık 2011

Asosyal Bir Sosyalist


Asosyal Bir Sosyalist - An Unsocial Socialist
G. Bernard Shaw
Çeviren: Hikmet Kırık
Salyangoz Yayınları
Eylül 2005 (1. basım)
348 sayfa

Konusunu, ne anlattığını bilmeden; sadece ismi ve yazarına güvenerek aldığım ve neyse ki, hiç pişman olmadığım bir kitap oldu Asosyal Bir Sosyalist. Daha önce Bernard Shaw'un Kara Kız'ını okumuş ve çok sevmiştim, bu kitabı da bir o kadar sevdim ve çok keyif alarak okudum. Fakat son zamanlarda aldığım birçok kitapta olduğu gibi, bu kitapta da çok basit imla ve/veya dizgi hataları var. Bir de, bir çevirmenden beklenmeyecek bir hata dikkatimi çekti ki, paylaşmadan geçemeyeceğim. Kitapta bir bölümde "yaşlı hizmetçiler" sözü geçiyor, fakat cümlenin gidişinden anlaşılıyor ki, sözün orijinali "old maid" ve yazarın bahsettiği şey aslında "kız kurusu."

Kitabın orijinal yazım tarihi 1883, dönemin İngiltere'sinde geçen roman, bir yatılı okulda başlıyor. Kitap boyunca göreceğimiz karakterlerden olan Miss Agatha Wylie, Miss Jane Carpenter ve Miss Gertrude Lindsay ile tanışıyoruz hemen. Bir yandan da, kocası evi terk ettiği için ne yapacağını şaşıran Henrietta'yı tanıyoruz.

Okulun günlük hayatını, düzenini izlerken; Smilash isimli karakter dahil oluyor kurguya. Davranışları birbirini tutmayan, bir yandan eğitimsiz ve alt sınıftan bir adam gibi gözükürken (kitapta sınıf ayrımı net biçimde ortada...) zaman zaman tamamen farklı bir portre çizen bir adam. Konu ilerledikçe, gerçek kimliğini ve kişiliğini tanıyoruz.
Romanın tamamı bu temel karakterler üzerine gelişmiş, olayların akışı aynı insanlar üzerinden ilerliyor, hayatları kesişiyor, ilişkilerindeki değişimleri görüyoruz. Biten ve başlayan aşklar, değişen/büyüyen karakterler var. Fakat, Asosyal Bir Sosyalist, 19. yy İngiltere'sinde geçen bir aşk romanı değil! Bernard Shaw, sıradan olabilecek bir olay örgüsünü, kapitalizm ve sosyalizm üzerine görüşlerini iletmenin sıkıcı olmayan bir yolu olarak seçmiş.

Kapitalist bir babanın oğlu olan baş karakterimiz, var olan düzenden ve adaletsiz gelir dağılımından rahatsız; sosyalizm bilincini yaymak için çabalayan bir aktivist. Roman boyunca, çeşitli diyaloglar içinde aktarıyor fikirlerini ve var olan sosyal düzeni. "Üretebildiğinden daha az üretip ihtiyacı olduğundan daha çok tüketme peşinde olanlar"dan bahsediyor örneğin; Shaw'un 128 yıl önce bahsettiği sağlıksız toplumun, bugün daha iyi olmadığını fark etmek zor değil. Occupy Wall Street eylemcilerinin bugün protesto ettiği şeyi, Shaw aynen yazıyor:
"Ama anladığım kadarıyla bir ailesi olsun ya da olmasın, sarhoş ya da ayık gezsin, fark etmiyor, her geçen gün fakirler daha fakir, zenginler daha zengin oluyor."
Serbest Ticaret'ten bahsediyor ve gelecek kehanetinde, serbest ticaretin İngiltere'yi yıkıma götüreceğini söylüyor. Kurduğu senaryo, bugün Yunanistan ve Avrupa Birliği'nde izlediğimiz krizden pek farklı değil.

Yazıldığı dönem ve anlattığı toplum düşünüldüğünde şaşırtmasa da, kitabın baş karakterini sık sık kadınları/kadın zekasını aşağılarken görüyoruz: 

"Onurlu bir adam gibi, tam yarım saat boyunca aklı başında şeyler için dil döktüm, ama beni dinlemiyordu. Ardından beş dakika ucuz romantik saçmalıklardan söz etmeye başladığımda gözlerinde yaşlarla kabul etti."
Dönemin sanat algısından ve ancak kırk beş yıllık geçmişi olan fotoğraftan da bahsetmiş Shaw. Sanatçıların, sanatı gereğinden fazla yücelttiğini; bir işçiden daha saygın olma, daha çok para kazanma arzularını anlatmış. "Sanatçıların saygı duyduğum tek özelliği ise, gerekirse hem kendilerinin, hem de ailelerinin açlıktan öleceğini bilseler bile, yine de hoşlarına gitmeyecek bir iş tutmamalarında kendini gösteren bir çeşit yüce bir egoizme sahip olmalarıdır." diye bitirmiş, sanatçılar hakkındaki sözlerini.

Başka bir bölümde ise, geleneksel sanatla fotoğrafı karşılaştırıyor yazar, baş karakteri aracılığıyla. Fotoğrafın, ressamları tehdit eden bir yenilik olduğundan bahsediyor.

"Sanatkârlar, sahip oldukları yeteneğin tekelini korumak için asitle oyulmuş resim ve portre çizmenin eski, vahşi ve kusurlu süreçlerine sıkı sıkıya bağlı kalıyorlar. Buna karşılık fotoğrafın daha karmaşık düzeneğini, daha mükemmel ancak daha basit ve güzel yöntemlerini tüccarların ellerine bırakıyorlar. ... Sonuç olarak tüccarlar onlardan daha iyi sanatkârlar haline geliyor."
Bu arada, baş karakterimizin, fotoğrafın belgesel yönünden faydalandığını görüyoruz. 'Sosyal gerçekçi' olarak adlandırılan yaklaşımın örneklerini sunuyor arkadaşlarına. Kapitalizmin savunucusu üst tabaka ile emekçi kesimin zıt yaşantılarını reddedilemez bir gerçeklikle kanıtlamasını sağlıyor fotoğrafları.

Asosyal Bir Sosyalist, kurgusu ve karakterleriyle okuma keyfi veren bir roman; çok durağan ve sıkıcı olabilecek bir konuyu bu kadar keyifli bir kurguya yerleştirmek de, Bernard Shaw'un marifeti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder